23 Nisan, Gerçekten Çocuk Bayramı mı?
Neden çocuk bayramlarında, çocuklar sanki askerler gibi yollarda geçit törenleri yaptırılır, süründürülür adeta. 3 - 4 saat bekletildikten sonra şehrin ileri gelenlerinin önlerinden yürütülür. Nesiyle övünülür...
Bizde sabahın 8'in den öğlenin 12 sine kadar yağmur altında bekletilmedik mi? Ufacıksın çocuksun, üşümüşsün ama seni yürütmek için bekletiyorlar, incecik bir pantolon, incecik bir okul önlüğü!
Bizi yürütenler tören alanına özel olarak yapılmış korunaklı bölümde, protokol ya! Üşüyen de yok! Büyüklerimizin hepsi kalın kaşe paltolarına sarılmış (o halde bile üşüyenler vardı) yağmur haltında yürümek için bekleyen kahraman! Türk çocuklarıyla gurur duymaktaydı.
Tabi 23 nisan sonrası çocukların bir kısmı hasta olup okula gelemezdi.
Hangimiz yaşamadık bu günleri.
Mecbur mu çocuklar, yağmurlu çamurlu havalarda devlet büyükleri gelecekte bizimle övünecekler diye 4 saat ayakta durmaya..
Mademki çocuk bayramı, mademki bayram çocukların o çocukların o günü bayram gibi kutlaması gerekmez miydi? Yürüyüşün neresinde bayram var! Hepsinin ötesinde ulusal egemenlik bilincini çocuklara böyle mi vereceksiniz?
Çocuklar kendi bayramlarında pasta yesin, pasta savaşı yapsın, lunaparka gitsin, sinemaya gitsin, ayakkabısı olmayanın ayakkabısı, paltosu olmayanın paltosu alınsın. Hepsi yedirilsin, içirilsin, giydirilsin.
Aramızdan kim 23 nisanda çocuk kelimesinin çağrıştırdığı bir bayram gördü. Hiç kimse. Peki neden dünün çocukları bugün devlet büyüğü olduğunda çocuklara çocukça bir bayram yaşatmaz. Bugünün büyükleri dünün çocukları değil miydi?
Bugünün çocukları siz yarının büyükleri, büyüdüğünüzde çocuklara çocukça bir bayram yaşatın, hiç büyümesin içinizdeki çocuk. Belki bir gün bir vali çocuklarla lunaparkta çarpışan otoya biner, belki bir belediye başkanı çocuklarla salıncakta sallanır, bir gün bir milli eğitim müdürü 23 nisanda nutuk atacağına çocuk olup pasta savaşı yapar çocuklarla pasta atar.
Belki de 23 nisanlarda çocuklar bir günlüğüne büyüklerinin yerine geçeceğine, büyükler çocukların yerine geçerek onların bayramını paylaşarak ne hissettiklerini, istediklerini anlamaya çalışırlar.
Nasılsa çocuklar büyüyüp bir gün o koltuklara, o makamlara oturacaklar, ama büyükler asla tekrar çocuk olamayacaklar, gelin 23 nisanlarda büyüklerin çocuklaştığı, çocuklarla beraber olduğu bayramlar yapalım.
Bırakın o lanet olası koltuklara çocukları oturmayı!
Çocukça bayramlar dileğiyle...
kaynak: blogcu 2008
Bizde sabahın 8'in den öğlenin 12 sine kadar yağmur altında bekletilmedik mi? Ufacıksın çocuksun, üşümüşsün ama seni yürütmek için bekletiyorlar, incecik bir pantolon, incecik bir okul önlüğü!
Bizi yürütenler tören alanına özel olarak yapılmış korunaklı bölümde, protokol ya! Üşüyen de yok! Büyüklerimizin hepsi kalın kaşe paltolarına sarılmış (o halde bile üşüyenler vardı) yağmur haltında yürümek için bekleyen kahraman! Türk çocuklarıyla gurur duymaktaydı.
Tabi 23 nisan sonrası çocukların bir kısmı hasta olup okula gelemezdi.
Hangimiz yaşamadık bu günleri.
Mecbur mu çocuklar, yağmurlu çamurlu havalarda devlet büyükleri gelecekte bizimle övünecekler diye 4 saat ayakta durmaya..
Mademki çocuk bayramı, mademki bayram çocukların o çocukların o günü bayram gibi kutlaması gerekmez miydi? Yürüyüşün neresinde bayram var! Hepsinin ötesinde ulusal egemenlik bilincini çocuklara böyle mi vereceksiniz?
Çocuklar kendi bayramlarında pasta yesin, pasta savaşı yapsın, lunaparka gitsin, sinemaya gitsin, ayakkabısı olmayanın ayakkabısı, paltosu olmayanın paltosu alınsın. Hepsi yedirilsin, içirilsin, giydirilsin.
Aramızdan kim 23 nisanda çocuk kelimesinin çağrıştırdığı bir bayram gördü. Hiç kimse. Peki neden dünün çocukları bugün devlet büyüğü olduğunda çocuklara çocukça bir bayram yaşatmaz. Bugünün büyükleri dünün çocukları değil miydi?
Bugünün çocukları siz yarının büyükleri, büyüdüğünüzde çocuklara çocukça bir bayram yaşatın, hiç büyümesin içinizdeki çocuk. Belki bir gün bir vali çocuklarla lunaparkta çarpışan otoya biner, belki bir belediye başkanı çocuklarla salıncakta sallanır, bir gün bir milli eğitim müdürü 23 nisanda nutuk atacağına çocuk olup pasta savaşı yapar çocuklarla pasta atar.
Belki de 23 nisanlarda çocuklar bir günlüğüne büyüklerinin yerine geçeceğine, büyükler çocukların yerine geçerek onların bayramını paylaşarak ne hissettiklerini, istediklerini anlamaya çalışırlar.
Nasılsa çocuklar büyüyüp bir gün o koltuklara, o makamlara oturacaklar, ama büyükler asla tekrar çocuk olamayacaklar, gelin 23 nisanlarda büyüklerin çocuklaştığı, çocuklarla beraber olduğu bayramlar yapalım.
Bırakın o lanet olası koltuklara çocukları oturmayı!
Daha o yaşta koltuk sevdasını aşılamayın çocuklara..
Çocukça bayramlar dileğiyle...
kaynak: blogcu 2008
Yorumlar
Yorum Gönder