Karadeniz'e Hazar Protokolü

Karadeniz okyanuslarla bağlantısı olmayan, iki boğaz ve Montrö antlaşmasıyla kilitlenen, tek çıkışı olan boğazların iki tarafı aynı ülkeye ait olan iç denizdir. Uluslararası "su", deniz yada okyanus değildir.

Karadeniz;

• Hazar Denizi ile benzerlik taşımaktadır
• Karadeniz'in altında üstünde içinde dışında, tüm kaynakları kıyıdaş ülkelere aittir
• Karadeniz uluslararası deniz değildir
• Hiç bir denize doğrudan bağlantısı yoktur

Geçmiş yıllarda Hazar Denizi'ne kıyısı olan ülkeler Hazar Denizinin statüsünü belirlemek için HAZAR PROTOKOLÜ adı altında anlaştılar.

Hazar Protokolü maddeleri özetle;

• Hazar Denizi’nde her devletin 15 deniz mili mesafeye kadar kara suları, 10 deniz mili genişliğinde de balıkçılık alanı olacaktır.
• Devletler, Hazar’ın dibinde deniz altı su altı kabloları ve ana boru hatlarını uluslararası anlaşmalarda kabul edilen düzene uygun olarak yerleştirebilecektir.
• Boru hatlarının ve deniz altı kablolarının yerleştirilmesi için güzergâhın kararlaştırılması, deniz dibi bölgesinden geçecek devletle anlaşma hâlinde gerçekleştirilecektir.
• Hazar Denizi’ne kıyısı olan ülkeler haricinde, bölgede yabancı askerî güçler bulunmayacaktır.
• Bölgeye kıyısı olan ülke, yapay adaları, tesisleri ve yapıları inşa etme, kullanma ve işletme hakkına sahiptir.
• Hazar Havzası ile ilgili tüm sorunlar barış yolu ile çözülmeye çalışılacaktır.

Biz de benzer maddeleri gündeme getirerek Libya-Türkiye MEB anlaşmasını nasıl imzalamış ve BM ye de kabul ettirmişsek; aynı şekilde Karadeniz içinde "Hazar Protokolü" gibi bir anlaşmayı kıyıdaş ülkelerle imzalayabilirsek Karadeniz'in statüsünü dünyaya ilan etmiş oluruz.

Karadeniz Dingonun Ahırı Değildir

• Kıyıdaş ülkeler dışında hiç bir devletin askeri varlığı kabul edilmemeli. Aynı şekilde kıyıdaş ülkeler izin verse bile 3. taraf ülkelerin askeri varlık bulundurmasına, üs kurmasına izin verilmemeli. Bunlar savaş sebepleridir.
• Çerçeveyi buradan başlatabiliriz. 
• Türkiye - Libya yetki alanları anlaşması deniz aşırı iki ülkeyi komşu ediyor ve bu anlaşma BM'den onaylanabiliyorsa, Karadeniz ülkeleri zaten hem karadan hem de denizden komşu ülkelerdir.

Aslında bu tamda Müstafi Amiral Cihat Yaycı'nın alanına giren bir konu! En kapsamlı bir şekilde incelemesi gerekiyor. 

Belki de Bakü Batum arasında bir denizyolu, karayolu yada benzer bir ortak projeye şahitlik edebiliriz. 

Neden olmasın.

Batum - Bakü Kardeşlik Yolu